Ana içeriğe atla

Yardım Edin..!

Daha önceki yazılarımda üstünde durmaya çalıştığım bir konuyu tekrar gündeme getirmek istiyorum. 21. yy.'da yaşıyoruz. Asırlardır devam eden sınıf ayrımları bize insanlığımızı unutturdu bence. Değil apartman görevlimize selam vermek, yolda gördüğümüz ve çok samimi olduğumuz birine bile selam vermekten aciz bir duruma düştük. Sanki selam vermek paralı veya günah gibi davranıyoruz. Herkes kendi derdinde ve "Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın." mantığında. Başımıza ne zaman, ne gelecek bilmeden; böyle büyük laflar etmek fazla cesurca, hatta ahmakça. Hayatta hiçbir şey maalesef ki hesapladığımız gibi gitmiyor. O hesaplarımıza gelene kadar önümüze binlerce engel çıkıyor ve biz çoğu zaman bunları tahmin edebilecek kapasiteye sahip değiliz. 
Selam vermek diye başladım ama asıl dikkat çekmek istediğim kısım "yardım etme korkumuz".  Korkumuz diyorum çünkü korkuyoruz artık iyilik yapmaktan. Sonuçlarını o kadar çok düşünüyoruz ki içimizdeki gönüllülük hissini de yok ediyoruz. "Aman canım! Ne olacak sanki ben yardım etmesem? İlla birileri eder!" Klasik cümle budur. Hadi itiraf edin, siz de bir kereye mahsus olsa bile bunu düşündünüz veya söylediniz. Şimdi UTANIN KENDİNİZDEN!!! Siz bu sahip olduklarınızı kime borçlusunuz? Babanıza, annenize, dedenize, amcanıza..? 
Herkes sizin gibi şanslı gelemiyor bu dünyaya. Fazla olan, olmayana yardım edecek. Sistem bu. Bana ne deyip geçmeye son verin artık. Merhamet ve vicdan duygularınızın üstüne toprak attınız. Onları yeniden yaşatmak yine sizin elinizde. Önce çevrenizden başlayın yardım etmeye sonra zaten devamı gelecek. İçinizdeki maddi değerler önemini yitirecek. Manevi değer ve duygularınız hiç olmadığı bir boyuta geçecek. Denemekten bir şey çıkmaz..!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vakit Daralıyor...

     Biz insanlar ölüm günümüzü, yerini, saatini, ne sebeple öleceğimizi bilemeyiz.      Belki bir dakika, belki bir ay, belki bir sene...Bu böyle devam eder. Ortalama bir insan 65 yaşına kadar yaşıyorsa; bunun 25 yılı eğitim almakla geçiyor, 20 yılı kariyer ve çocuk yapmakla, geriye kalan 20 yılda da yavaş yavaş başlayan sağlık problemleri, geçim derdi. Gördüğünüz gibi koca bir 65 sene bitti. Bu zamanın ne kadarında mutlu oldun, ne kadarında mutsuz oldun senin seçimlerine kalmış.      Hayat kısa arkadaşlar. Bu kısa sürede yaşayabildiğiniz her şeyi yaşayın. Yaptığınız hiçbir şeyden pişman olmayın, daha kötüsünü yapmamak için çabalayın. . . Ve en önemlisi: Kendinize iyi bakın.

Biz

Hepinize güzel, güneşli bi pazar gününden günaydın! Uzun zamandır soğuk ve kapalı olan havanın sonunda ısınmış olması ilk defa beni mutlu etti. Hayatınız nasıl gidiyor diye sormuyorum, yorumlarınızdan anladığım kadarıyla sizin de benden bi farkınız yok. Belki de bu yüzden anlaşabiliyoruz. Ortak üzüntü, mutluluk her ne varsa ortak olan her şey insanları birbirine bağlıyor. İnsanoğlunun en sevdiğim özelliklerinden biridir bu ortak olan şeyler. Bu kadar bencil bi canlı bi yerden sonra o bencilliği biri sayesinde geri plana atar ve yine o biri mutluysa mutlu, üzgünse üzgün olur. MFÖ'nün çok sevdiğim bi şarkısı var: "Gözyaşlarımızı Bitti Mi Sandın?". Birbirimize vitaminler, moraller verdik ... Özleye özleye kavuştuk birbirimize. ... Bu şarkının en güzel iki cümlesi bana göre. O kadar anlam yüklü ki tek cümlenin içinde. Kalbime dokunuyor diyebilirim. Dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Bu şarkıda hatırladığım kişiyi tabi ki biliyorsunuz. Her şarkı bi insanı anlatırmış.

Mucize

Bazen kendime "En büyük mucize neydi benim için?" diye soruyorum. Aklıma onlarca şey geliyor aslında ama bir tanesi var ki kötü olan onca şeyi unutturup yeni bir çağ açtı sanki benim için. Hayat öyle tuhaf ki tam umudunuz bittiği anda karşınıza yeni fırsatlar çıkarıyor. Yeni mucizeler gerçekleşiyor bir anda. Siz o aşamaya gelene kadar çok yorulup, kırılıp, üzülüyorsunuz belki ama değiyor. Benim için; Güneş'in her gün doğup batması, Ay'ın her gece ışık saçması, yıldızların her halükarda güzel gözükmesi bile bir mucize. Kısacası benim için gökyüzü bi mucize. Zamanın öğrettikleri ve hayatın getirdikleriyle anlıyor ki insan en büyük, en eşsiz benzersiz mucize: "Sevgi". Tuttuğum dilekler bile hep birinin beni daha çok sevmesi üzerine olur. Sevgiye doyamayan ve hep daha fazlasını isteyen biriyim çünkü sevildiğimi hissedersem mutlu olabiliyorum. Sevgiyle yaşıyorum kısacası ve sevdiğim insanlar yanımda olsun diye her şeyi yapıyorum ama o da yetmiyor bazen, daha f