Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat 4, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ateşböceği Yolu

Bugüne kadar okuduğum en güzel kitaptı. Kristin Hannah'ın kötü bir eser yazdığına şahit olmadım zaten. Kate ve Tully adında iki arkadaşın tapılacak derece mükemmel dostluklarını anlatıyor.. Kitaba hiç başlamadan son üç sayfasını okusanız bile gözyaşlarına boğulacağınıza eminim. Bir mektuptan ibaret bu son sayfalar. Belki de onlar için bir mektuptan daha fazlası. Keşke gerçek hayatta da böyle dostluklar olsa(gerçi ben doğru insanı buldum sizin için söylüyorum).Umarım karşınıza o kadar mükemmel biri çıkar ve birbirinizin hayatında arkadaştan daha öte dost olur hatta kardeş olursunuz. Kitabı lütfen ama lütfen okuyun, pişman olmayacaksınız :))                                             

Mesafeler...

Kahrolası şeylerdir mesafeler! Hep en sevdiklerini uzaklaştırır senden. İsyan edersin, ağlarsın, bağırıp çağırırsın. Her geçen saniye daha çok özlemek içini acıtır. İçin acıyınca başkalarını kırmaya ve agresifleşmeye başlıyorsun. Beklemek çok çok çok uzun ve üzücü bir süreç. Sen istediğin kadar kız, bağır çağır. Değişen bir şey olur mu? Tabii ki HAYIR. Tek yapabileceğin sabırla beklemek. Beklemeye o kadar çok alışıyorsun ki aynı gökyüzüne baktığınızı düşünüp buna bile şükreder hale geliyorsun. Benim gibi sabırsız biri ‘bile’ beklemeyi öğreniyor. Seslendiğin zaman cevap verebilecek kadar yakın olsun istiyorsun. Sarılıp kendini güvende hissetmek istiyorsun ama olmuyor çünkü yollar bir yerden sonra ayrılıyor. Herkes tek başına ayakta durabilmek için elinden geleni yapıyor ve bunu yapabilmek için yolların ayrılması şart. Kader, her ne kadar bizim seçimlerimizle belirlense de bir yerden sonra yapacağımız hiçbir şey kalmıyor. Bunu söylemeyi sevmiyorum ama ‘Herkes kendi kaderini y