Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çok Seviyorum!

Çok uzun bir süredir yazamadığımın farkındayım. Hepinizden ayrı ayrı özür diliyorum. YGS'den hemen sonra bir yazı yazmıştım aslında ama sınav sonucuma çok üzüldüğüm için hiçbir şey paylaşmak istemedim kimseyle. O yüzden tekrar özür diliyorum. LYS'ye 20 gün kaldı. Bu yüzden sınava hazırlanan her öğrenci gibi ben de yoğunum ve stresliyim. Bugün beni yazmaya iten konuya geçmek istiyorum artık çünkü paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Sınava hazırlanan herkese de başarılar diliyorum şimdiden. Kendinize iyi bakın ve unutmayın hiçbir şey sizden önemli değil :)) Hayatımızdaki önemli dönüm noktalarından biridir lise hayatı ve herkes en iyi dostlukların lisede olacağını söyler. Hepsi doğru arkadaşlar. Dost hatta çok daha fazlası lisede bulunuyormuş. Özellikle de "Her şey kötü mü gidiyor, kimseye güveniniz kalmadı mı, kimseyle yakın olmak istemiyor musunuz?" işte tam bu anlarda kurtarıcı melekleriniz geliyor. Zaten böyle değil midir hayat? En kötü zamanlarda karşınıza yeni bi

Biz

Hepinize güzel, güneşli bi pazar gününden günaydın! Uzun zamandır soğuk ve kapalı olan havanın sonunda ısınmış olması ilk defa beni mutlu etti. Hayatınız nasıl gidiyor diye sormuyorum, yorumlarınızdan anladığım kadarıyla sizin de benden bi farkınız yok. Belki de bu yüzden anlaşabiliyoruz. Ortak üzüntü, mutluluk her ne varsa ortak olan her şey insanları birbirine bağlıyor. İnsanoğlunun en sevdiğim özelliklerinden biridir bu ortak olan şeyler. Bu kadar bencil bi canlı bi yerden sonra o bencilliği biri sayesinde geri plana atar ve yine o biri mutluysa mutlu, üzgünse üzgün olur. MFÖ'nün çok sevdiğim bi şarkısı var: "Gözyaşlarımızı Bitti Mi Sandın?". Birbirimize vitaminler, moraller verdik ... Özleye özleye kavuştuk birbirimize. ... Bu şarkının en güzel iki cümlesi bana göre. O kadar anlam yüklü ki tek cümlenin içinde. Kalbime dokunuyor diyebilirim. Dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Bu şarkıda hatırladığım kişiyi tabi ki biliyorsunuz. Her şarkı bi insanı anlatırmış.

Cam Kırıkları

Cam kırıldığında çıkan sesi düşünün. Kalbim neredeyse iki gündür bu sesle atıyor gibi. Beklentilerimiz belki de en büyük sorun. Özellikle de en sevdiğimizden beklediklerimiz. Ben küçücük şeylerle mutlu olan biriyimdir. Bazen bi iyi geceler mesajı, bazen bi sesli not, bazen ise bi çocuk gibi istediğim şeyler. Ve yine çocuk gibi hayallerim vardır. Hani onlara bir şey vaad edersiniz ya ve yapmazsanız günlerce ağlarlar, benimkisi de öyle işte. Bekledim günlerce ama sonunda yeni yılın 10. dakikasından itibaren ağlamaya başladım ve bu gözyaşlarım az önce sonlandı. Ne oldu diye sormayın çünkü uzun ve anlattıkça daha kötü hissediyorum. Bir sıra var siz sıra gelmesini hevesle bekliyorsunuz ama tam size gelmişken en başa dönülüyor. Bu hayal kırıklığıdır işte. Üzüntünün en derinde yaşanması gibi bi şeydir. Binlerce camın kalbinizde paramparça olmasıdır. Çocuklar üzerinden örnekler vererek devam etmek istiyorum. Anne ve babası çalışan çocuklar vardır. Hani hep bi işleri olur. Her toplantıya her i