Ana içeriğe atla

8 Mart

"Yeniden" merhaba hepinize. Bugünün önemini bilmeyenimiz yoktur sanırım. Dünya Kadınlar Günü.
4 ayda 800 kadının öldürüldüğü, tecavüz edildiği, KATLEDİLDİĞİ bir ülkede bu günü kutlamak ne kadar doğru sizce? Bence tamamiyle yanlış. Özel günler kutlanır ama bu özel günler gerçekten özel ise kutlanır. Bizim ülkemizde bu bile göstermelik. İnsanlar seslerini duyurmak için sokağa çıkıyor, şiddet. Mecliste bir milletvekili düşüncelerini açıklıyor, şiddet. Bir kadının tek yaptığı çocuklarına bakmak, şiddet. Bir köpek sokakta dolaşıyor, şiddet. Biz millet olarak öyle bir hale geldik ki bırakın kadınları, hayvanlara BİLE şiddet uygulayacak kadar yoldan, raydan çıktık. Vicdan, merhamet, sevgi ve saygıdan gram nasibimizi alamamışız demek ki. Bunları her gün televizyonlarda görmek, gazeteler de okumak insanı giderek umutsuzlaştırıyor.
Bu vahşetlerin önüne geçmek zor değil. İdam cezası isteyenlere katılmıyorum. Eğer idam yeniden yasal olursa suçludan çok suçsuz, aydın insanlar asılır. Hadım edilmek, bu pisliği yapanlara en büyük ceza bence. Üstüne para cezası vb. cezalar ama yüksek miktarda para cezaları biraz daha caydırıcı ve dur deyici olabilir. Gerçi bir varlığın içinde böyle iğrenç şeyler varsa ne yaparsa yapsın asla yaptıklarının bedelini ödeyemez.
"Ağaç yaş iken eğilir." çok doğru bir atasözümüz. Daha çocuk yaşta doğru eğitim verilirse cinayetlerin hatta diğer suçların oranında azalmalar olur. İlk görev annelerin bence. Oğullarına bir kadına el kaldırmanın bile ne kadar kötü olduğunu öğretseler yeterli. Sonra babalar ve ardından öğretmenler. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersek bir gün bizimde başımıza gelir. Emin olun. Bir şeyleri değiştirmeye önce kendinizden, sonra çevrenizden başlayın..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vakit Daralıyor...

     Biz insanlar ölüm günümüzü, yerini, saatini, ne sebeple öleceğimizi bilemeyiz.      Belki bir dakika, belki bir ay, belki bir sene...Bu böyle devam eder. Ortalama bir insan 65 yaşına kadar yaşıyorsa; bunun 25 yılı eğitim almakla geçiyor, 20 yılı kariyer ve çocuk yapmakla, geriye kalan 20 yılda da yavaş yavaş başlayan sağlık problemleri, geçim derdi. Gördüğünüz gibi koca bir 65 sene bitti. Bu zamanın ne kadarında mutlu oldun, ne kadarında mutsuz oldun senin seçimlerine kalmış.      Hayat kısa arkadaşlar. Bu kısa sürede yaşayabildiğiniz her şeyi yaşayın. Yaptığınız hiçbir şeyden pişman olmayın, daha kötüsünü yapmamak için çabalayın. . . Ve en önemlisi: Kendinize iyi bakın.

Biz

Hepinize güzel, güneşli bi pazar gününden günaydın! Uzun zamandır soğuk ve kapalı olan havanın sonunda ısınmış olması ilk defa beni mutlu etti. Hayatınız nasıl gidiyor diye sormuyorum, yorumlarınızdan anladığım kadarıyla sizin de benden bi farkınız yok. Belki de bu yüzden anlaşabiliyoruz. Ortak üzüntü, mutluluk her ne varsa ortak olan her şey insanları birbirine bağlıyor. İnsanoğlunun en sevdiğim özelliklerinden biridir bu ortak olan şeyler. Bu kadar bencil bi canlı bi yerden sonra o bencilliği biri sayesinde geri plana atar ve yine o biri mutluysa mutlu, üzgünse üzgün olur. MFÖ'nün çok sevdiğim bi şarkısı var: "Gözyaşlarımızı Bitti Mi Sandın?". Birbirimize vitaminler, moraller verdik ... Özleye özleye kavuştuk birbirimize. ... Bu şarkının en güzel iki cümlesi bana göre. O kadar anlam yüklü ki tek cümlenin içinde. Kalbime dokunuyor diyebilirim. Dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Bu şarkıda hatırladığım kişiyi tabi ki biliyorsunuz. Her şarkı bi insanı anlatırmış.

Mucize

Bazen kendime "En büyük mucize neydi benim için?" diye soruyorum. Aklıma onlarca şey geliyor aslında ama bir tanesi var ki kötü olan onca şeyi unutturup yeni bir çağ açtı sanki benim için. Hayat öyle tuhaf ki tam umudunuz bittiği anda karşınıza yeni fırsatlar çıkarıyor. Yeni mucizeler gerçekleşiyor bir anda. Siz o aşamaya gelene kadar çok yorulup, kırılıp, üzülüyorsunuz belki ama değiyor. Benim için; Güneş'in her gün doğup batması, Ay'ın her gece ışık saçması, yıldızların her halükarda güzel gözükmesi bile bir mucize. Kısacası benim için gökyüzü bi mucize. Zamanın öğrettikleri ve hayatın getirdikleriyle anlıyor ki insan en büyük, en eşsiz benzersiz mucize: "Sevgi". Tuttuğum dilekler bile hep birinin beni daha çok sevmesi üzerine olur. Sevgiye doyamayan ve hep daha fazlasını isteyen biriyim çünkü sevildiğimi hissedersem mutlu olabiliyorum. Sevgiyle yaşıyorum kısacası ve sevdiğim insanlar yanımda olsun diye her şeyi yapıyorum ama o da yetmiyor bazen, daha f