Kahrolası şeylerdir mesafeler! Hep en sevdiklerini
uzaklaştırır senden. İsyan edersin, ağlarsın, bağırıp çağırırsın. Her geçen
saniye daha çok özlemek içini acıtır. İçin acıyınca başkalarını kırmaya ve
agresifleşmeye başlıyorsun. Beklemek çok çok çok uzun ve üzücü bir süreç. Sen
istediğin kadar kız, bağır çağır. Değişen bir şey olur mu? Tabii ki HAYIR. Tek
yapabileceğin sabırla beklemek.
Beklemeye o kadar çok alışıyorsun ki aynı gökyüzüne
baktığınızı düşünüp buna bile şükreder hale geliyorsun. Benim gibi sabırsız
biri ‘bile’ beklemeyi öğreniyor.
Seslendiğin zaman cevap verebilecek kadar yakın olsun
istiyorsun. Sarılıp kendini güvende hissetmek istiyorsun ama olmuyor çünkü
yollar bir yerden sonra ayrılıyor. Herkes tek başına ayakta durabilmek için
elinden geleni yapıyor ve bunu yapabilmek için yolların ayrılması şart. Kader,
her ne kadar bizim seçimlerimizle belirlense de bir yerden sonra yapacağımız
hiçbir şey kalmıyor. Bunu söylemeyi sevmiyorum ama ‘Herkes kendi kaderini
yaşıyor.’ arkadaşlar.
O zaman şöyle diyelim: ‘Kaderimiz ayrı yazılmış olsa da bir
gün birleşmesi dileğiyle en sevdiğim..’
Dip Not: Beş dakika beklemek bile bunları hissettiriyorsa
sana; çok seviyorsundur ;))
Yorumlar
Yorum Gönder